“Çocuk cezaevleri kapatılsın girişimi”ne evet; ama nasıl?
2013 yılında çocuk adalet uygulaması kapsamında Adalet Bakanlığı verilerine göre 280 bin çocuk “sanık” olarak ele alınmıştır. (2) 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu(TCK) ve 5395 saylı Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) nun uygulamaları bağlamında da 5 bininin üzerinde çocuğun tutuklu veya hükümlü olarak özgürlükleri de kısıtlandırılmaktadır.
Genel olarak teknik, akademik ve siyasilerce tercih edilen ve benimsenen böyle bir düzenlemede ortaya çıkan bu uygulama sonucunda ise 2008 yılında 103 bin çocuğun sayısı 280 BİN çocuğa kadar çıkmıştır.(% 170) Dava sayıları ise 2008 yılında 85 bin iken 2013 de 117 bindir. (%38) Böylece “çocuk” sayısı yerine dava sayısı açısından bakılması durumunda endişe verici bu sorun kısmen olsa da engellenmektedir. Muhtemelen 2015 yılında 300 bin çocuğun var olacağı böyle bir boyut ve önem de görmezden gelinmektedir. Davalar değil; aslında dosyalarının içinde bir çocuğun var olması ise değersizleştirilmektedir. Umutlar yok edilmektedir.
Böyle bir boyut ve süreçte Pozantı, Sincan veya Şakran’daki cezaevlerinde yaşanılan sorunlar ise zaman zaman basına yansımaktadır. Baro ve diğer sosyal hizmet meslek dernekleri dahil STK lar mesleksel ve vicdani görev ile birlikte sorumluluk açısından tepkileri öne çıkarmaktadır… Hak ihlallerinin ortada kaldırılması içinde tekrar tekrar gösterilen tepkiler aynı zamanda beklenti ve umutları ekmektedir. “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi” ile başlatılan etkinlik ise yeni bir umudun başlangıcıdır.
Devamını PDF dosyasından okuyabilirsiniz.
Ekler
Etiket:çocuk hapsane