
AVRUPA SOSYAL ŞARTI VE TÜRKİYE DE Kİ GENÇLER İÇİN İKİYÜZLÜLÜK..
AVRUPA SOSYAL ŞARTI VE TÜRKİYE DE Kİ GENÇLER İÇİN İKİYÜZLÜLÜK..
Bir toplumun geleceği olarak çocuk ve gençlere yetişkinlerce bakması, adil,adaletli ve insanlığa bakması kurumlar ile de orantılıdır.
Her yıl 23 Nisanlar da çocuk ve gençler ise 19 Mayıslar da bayramlarını kutlamaktadır. Özellikle her 19 Mayıs’ta “Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı “ kutlanırken gençlere yönelik her açıdan çeşitli görev ve sorumluluğun hatırlanmasına neden olmaktadır. Hesap verilebilirlik içinde önemlidir. Bebeklikten ve ölüme kadar ki aşama ve evreler arasındaki çocukluk ve gençlik dönemleri ise en önemli evredir.Bu iki evre ve aşama her açıdan gelişmesi ve etkenler sosyal ortam ve koşulları öncelliktir.Bedensel,ruhsal ve sosyal iyilik hali için toplumsal açıdan korunması dahil kamusal görevleri de bu süreçte öne çıkarmaktadır.Adalet yönetimi dahil yetişkinler tarafından bu evrelerin tüm yaşamda unutulmamasını da gerekmektedir. Ancak yetişkinler ve özellikle kamusal görevdekilerin bu iki kendi evrelerini ve aşamalarını unutmaları bu bayramları anlamsız ve önemsiz kılmaktadır.
Halbuki 1965 yılında Birleşmiş Milletler Üye Devletleri, Birleşmiş Milletler tarafından 15 ila 24 yaş arasındaki gençlerin toplum gelişimine katkısının ele alınmasını ilk kez kabul etmiştir. “Gençler Arasında Barış, Karşılıklı Saygı ve Halklar Arasında Anlayış İdeallerinin Geliştirilmesine Dair Bildirge”yi (A/RES/20/2037) önemli adımlardadır. Diğer taraftan bu sürece kadar ceza hukuku ve de adalet yönetimi açısından “ genç yetişkinler” şeklinde bir kavramlaşma birlikte ele alınmaktadır.Ayrı bir evre ve aşama olarak ele alınması da gerektirirken ve bir ayırım ise 1900 ler den sonra ancak yurttaşlık hukukunun dönüşümü ile başlamıştır.
Kıta Avrupasında ve özellikle 1923 yılında Almanya da ki sorumluluk yaşının 21 olması nedeniyle yardım ve koruma ceza hukuk açıdan ayrı bir şekilde ele alınmıştır.”Gençlik Dairesi” gibi sosyal hizmetleri içeren resmi vesayet kurumuna ek olarak Gençlik Mahkemeleri de kurulmuştur. Çocukluk dönemi ile birlikte çocuk, genç ve genç yetişkin şeklinde bir gruplaşma ele almaktadur. Bu düzenleme ve yapılar adalet ve hukuka bakış ve de gelişmelerle ilgilidir.Önemli örneklerden olup günümüzde ise çocuk,genç ve genç yetişkinler şeklinde ki gruplaşma da “genç yetişkinler” ise18 – 27 yaşı olarak ele alınmaktadır.
Diğer bir örnek ise İsviçre’dir.Aynı benzer yapı ve kurumlara sahiptir.Bir sistem ve araçlar ile de insanlığa ve adalete bakışı yansıtan ceza kanununda , “çocuk”,”genç” ve “genç yetişkinler” ayrı bir şekilde ele alınırken genç yetişkinler için 18 ve 21 yaş ise bu süreçte 18-24 yaş olarak halen ele alınmaktadır. Bu evrelerin,aşamaların adalet ve yönetim açısından ayrı bir şekilde ele alınması aynı zamanda yetişkinler gibi bakılmaması için önceliktir.İnsan haklarına ve çocuk haklarının geliştirilmesine de neden olurken Türkiye de 1926 yılından beri her iki ülke ve gelişmeler aynı zamanda kaynak kanunlar arasındadır.Türkiye Cumhuriyetinde 1926 yılında yürürlüğe giren 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin aynen uyarladığı İşviçre Yurttaşlık Kanunu (ZGB) yeni bir dönemi başlatmıştır.765 sayılı TCK ile birlikte Batı Sistemin bir parçası oluken iki kanun tek ülke özelliği Atatürk Devrimlerini de taçlandırmıştır.Bu açıdan hukuksal dönüşüm ve toplumsal boyut dahil dikkat edilmesi gereken bilgiler, gelişmeler için de önemli kaynaktır.
Ayrıca Türkiye 1949 yılından beri Avrupa Konseyinin kurucu üyesidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve sosyal anayasa olarak sosyal hakları öne çıkaran Avrupa Sosyal Şartı (ASŞ) diğer önemli sözleşmedir.1961 dan beri yürürlükte ola ven 2004 yılından beri iç hukukun parçası olan ASŞ ‘da çocuk ve gençler için çeşitli yükümlülükleri öne çıkarmaktadır.Diğer bir toplumsal dönüm noktası olup 1996’da revize edilmiştir.
İnsan hakları sözleşmesinin birlikte ele alındığı güncelleme ise Türkiye, tarafından revize edilmiş ASŞ ise 2007’de onaylamıştır.Bu belge 14-29 yaş arası gençler için olup sosyal, ekonomik ve hukuki hakları garanti altına almaktadır.. Gençlerin eğitim, istihdam, sağlık, sosyal yardım ve toplumsal katılım gibi alanlarda korunmasını ve güçlendirilmesini de amaçlamaktadır..
İnsan hakları ve sosyal haklar bağlamında gençler ise çocukla birlikte ve ayrı ayrı ASŞ ele alırken çalışma ve sosyal koruma boyutu ile ilgili olarak Türkiye’deki uygulamalar önemli bir ölçüdür.Bu yükümlüler ve sorumluluklar arasında “çocuklar ve gençler, uğrayacakları bedensel ve manevi tehlikelere karşı özel korunma hakkına sahiptir. “ şeklinde ki bir yükümlülük 7. madde de özellikle öne çıkmaktadır. Çocukların ve gençlerin korunma hakkının etkili bir şekilde korunmasında asgari çalışma yaşının 15 olması gibi yükümlükleri birlikte öne çıkarmaktadır.
Ayrıca çocuklar ve gençlere uygun sosyal, hukuksal ve ekonomik korunma hakkına sahiptir şeklindeki 17.madde ile de çocukların ve gençlerin, ebeveynlerinin hak ve ödevleri göz önünde tutularak, gereksinim duydukları bakım, yardım, öğretim ve eğitim olanaklarına sahip olmalarını özellikle yükümlü kılmaktadır. Bu amaç için uygun ve yeterli kurum ile hizmetlerin kurulması ve sürdürülmesini sağlamak önceliklerdendir. En azından yüksek öğretim dahil 24 yaşına kadar ki genç yetişkinlerin de birlikte ele alınmasını görev yapmaktadır. Bu üç evrenin birlikte ele alınmasıyla çocukları ve gençleri ihmal, şiddet ve sömürüye karşı korumak diğer önemli görevlerdendir.
Ailelerinin desteğinden geçici ya da mutlak olarak yoksun kalan çocukların ve gençlerin korunmasını ve bunların devletten özel yardım almasını sağlamak ise kamusal görevleri kurumlarıyla birlikte görevli kılmaktadır.Görüleceği gibi 1961 yılından beri eğitim ve sosyal ortam açısından çocukların ve gençlerin okula devamlarının özendirilmesinin yanı sıra parasız ilk ve orta öğrenim sağlamak gibi görevler aynı zamanda BM Çocuk Hakları Sözleşmesi için de önemli adımlardandır.Korunması dışında ayrıca Genç adalet yönetimi için BM Pekin Kuralına dayalı BMÇHS aynı zaman da AİHS nin birlikte ele alınmasını da gerekmektedir.
Anayasal görevler bağlamında ki sosyal haklar açısından yeterli kaynaklardan yoksun gençler, sosyal ve tıbbi yardım alma hakkına sahiptir şeklinde 13. madde yer almaktadır. Yoksullukla mücadele ve sosyal dışlanmayı önleme öncelik olup işsiz, düşük gelirli veya sosyal dışlanmış gençler için sosyal yardımlardan ve sağlık hizmetlerinden yararlanmasını görev yapmaktadır. Devamı olarak, sosyal hizmetlerden yararlanarak hakkı 14 madde için öne çıkarken gençler için danışmanlık, gençlik merkezleri ve destek hizmetler sunulanlardandır. Önleyici ve koruyucucu açısısından yönetme araçlardaki yardımı da içerecek şekilde sosyal koruma boyunda kariyer danışmanlığı ve gönüllüler ile işbirlikler yaşanılan sonların çözümlerindendir.
Sosyal hizmet konusunda ki yetkinlikle yöntem ve araçlarla birlikte sosyal ortam ve yaşam koşullara dayalı olarak yarar ve esenliği gözetildiği bir görev ise “ gençlik suçluluğu” için özel bir alandır. Özel ihtiyaç gruplarına yönelik hizmetler, sosyal hizmetleri de önemli kılmaktadır. Eğitim ,adalet ve de sağlık hizmetinin de tamamlayıcı unsurudur.Türkiye de gençlik sorunları daha çok Gençlik ve Spor Bakanlığı açısından ele alınmaktadır.Uygulamaları da etkilemektedir.Ancak sosyal hizmetlere bakış konusundaki eksiklik halen süre gelen bir kargaşaya neden olmaktadır. Sosyal haklara erişimi de engellemektedir.
Ayrıca aile, toplumun temel birimidir. Tam gelişmesini sağlamaya olarak yönelik uygun sosyal, hukuksal ve ekonomik korunma hakkına sahiptir şeklinde ki 16 madde de aile üyeleri arasında ki çocukların ve gençlerin korunmasını birlikte öne çıkarmaktadır. Aile kuran gençler bu kapsamda olup çocuk yetiştirme ve maddi destekleri de birlikte içermektedir. Diğer taraftan gençler aynı zamanda yoksulluk sarmalının da parçasıdır.5 milyona yakın sosyal yardıma ihtiyaç duyulan ailelerinin çocuk ve gençleri açısından yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı korunma hakkına sahip olması 30 madde de öne çıkarken işsiz gençlerin %25 den fazla olması ise özel bir topluluktur. Gençler ve topluma umut ve güven verilmesi içinde önemlidir.
Diğer taraftan en yüksek sağlık standardından yararlanma hakkı ise 11.maddedir. Gençler için ücretsiz sağlık hizmetleri ve psikolojik destek ise sosyal koruma ile birlikte içermektedir. Ayrıca çalışma hayatı dahil sosyal güvenlik hakkı 12. madde öne çıkarken genç işçiler açısından güvenli çalışma koşulları ve sosyal sigorta hakkına sahip olması önceliklerdendir.Mesleksel boyut dahil stajyer öğrenciler ile birlikte kayıt dışı istihdam gibi gibi haklara erişim açısından ASŞ ve sosyal hakların gözetilmesi gençler için önemli anayasal haklardandır.
Dolayısıyla bir hafta süre içinde gençlerin bayramı kutlanırken eğitim, istihdam, sağlık, sosyal yardım ve sosyal hizmetler gibi ASŞ kapsamındaki sosyal haklarına erişim aynı zamanda gençlerin özgürleşmesi ile doğrudan ilgilidir. Umudu beslemek dahil sosyal adalet ve eşitlik içinde önceliktir.Ancak sosyal haklarına ulaşım konusunda ki kurumlar ve bakışlar gibi çeşitli engeller arasında “genç yetişkin” gibi evrensel kavram ve boyutun özellikle hukuksal açıdan dikkate edilmemesi halen bir sorun kaynağıdır.1940 lar da kaynak Kanunlar ile ilgili gelişmeleri takip eden hukuk dünyası tarafından kavramsal boyutu ve yapılar için çeşitli uyarlarda da bulunmuştur.Fakat bu bilgi ve uyarı için bir körleşme de bu süreçte geliştirilmiştir.Süre gelen bakış ile de gençlere ve insanlara bakışını da daraltabilmiştir.
Bu körleşme veya gözardı etme de “gençlik suçluluğu” diğer önemli boyut ve konudur. Gençlik sorunun parçasıdır. Bu boyut ve önem ise halen adalet yönetimi ve sosyal hizmetler açısından ele alınmaması haklarına ulaşım içinde önemlidir.2005 yılından beri yürürlükte olan Çocuk Koruma Kanunu kapsamında halen 15 yaşın üstündeki ki gençlerin sosyal ortam ve yaşam koşulları, adalet yönetimi açısından özellikle dikkat edilmemektedir. BMÇHS ne kaynaklık yapan Pekin Kuralının arkasından dolanarak öne çıkan 35 madde ve sosyal çalışma görevli gibi garabet görevlilerle halen mümkün olabilmektedir.Gençlik mahkemesi yerine halen çocuk ağır ceza mahkemesinin kurulması bir asır öncesi bakışın son örneğidir. Sosyal hizmetler boyutunun engellenmesi ve yozlaşmasıyla çocukluk ve gençlik dönemi açısından 15-18 yaş arasındaki yüzbinlerce gencin ağır cezalara maruz kalmaları sağlanabilmiştir.
Gençlik döneminin yok sayılması ile “genç yetişkinler” için halen bu körleşme maalesef halen süre gelmektedir. Adalet yönetimine sahip bakış ile suç makinası ile karşılaşıldığın da şaşkınlik için de olunmaktadır.Denetimli serbestlik uygulaması açısından uyuşturucu maddeler dahil bağımlık ise bir araç olabilmektedir. Bulaşıcı bir hastalık olan enpati yoksunluluğu, tepkisizlik ve duyarsızlık ise temel bir etkendir. Gençlerin güçsüz ve savunmasız bırakılması bu şekilde halen mümkündür.
Gençler açısından bu acı örneklerle birlikte çocuk ve gençlerin bir bölümü için bayramları kutlanmaktadır.Büyük bir bölümü halen sahip olan haklara erişimini çeşitli şekilde engellemektedir. ASŞ olmak üzere sahip olduğu anayasal haklara rağmen halen yaşanılan çeşitli sorunlarla ve adaletsizlikle baş edilmesi günümüzde daha zorlaşmaktadır.5 milyona yakın sosyal yardıma ihtiyaç duyan aileler dahil çocuk ve gençlerinin okulunu terk eden ve çalışmak zorunda çalışması ve de yaşam tutunması acı ve gözardı edilen gerçeklerdendir.Sömürülen bunlar acaba hangi gençlerdir. 16 yaşındaki 10 binden fazla gençlerin mahkemelerce evlendirilmesi dahil erken zorla evlenme gibi ağır sorunlarla sorunlarla baş edememek aynı zamanda sosyal hizmetlerin anlamasıyla orantılıdır.Bu körleşme sorunların da parçası olup çocuk ve gençler için yaşatılan durumlar ele alındığın bir “ikiyüzlülük “birlikte ortaya çıkmaktadır.
Çocukluk ve gençlik dönemini unutan ,empati yoksunluğu ile gerçeklerinden korkan,kopan yetişkinler ise bu iki yüzlülük için önemli bir etkendir.Çocuk ve gençlerin geleceklerinin çalınması ve umutların körelmesine neden olabilmektedir. Her açıdan gerçek bilgilerin ve gerçekliğin kirletilmesi ve/ya körleşmesi ile toplumun geleceğini etkilemektedir.Çocuk ve gençlerin yüzlerine ve gözlerine rahat bir şekilde bakabilmek ve umutların köreltilmemesi için bu duruma artık “yeter” demek ne zaman olacak ? 18.5.2025
SHU Nihat Tarımeri