
DOĞUM YARDIMI İLE MALİ DENETİMSİZLİK ; ANAYASAYA AYKIRILIKLA 5 MİLYON YOKSUL AİLE İÇİN ARAÇSALLAŞMA VE 760 MİLYON TL DAHİL BELİRSİZLİKLER ,GÖZARDI ETMELER İÇİN İNSANLIĞA ÇAĞRI
DOĞUM YARDIMI İLE MALİ DENETİMSİZLİK ; ANAYASAYA AYKIRILIKLA 5 MİLYON YOKSUL AİLE İÇİN ARAÇSALLAŞMA VE 760 MİLYON TL DAHİL BELİRSİZLİKLER ,GÖZARDI ETMELER İÇİN İNSANLIĞA ÇAĞRI
(Sayıştay Denetimi, Sosyal Adaletsizlik Bağlamında Bir İnceleme)
SHU Nihat Tarımeri
ÖZET
Türkiye’deki “doğum yardımı” uygulamasını ve bu alandaki son yasal düzenlemeleri (7546 sayılı Kanun’un 14. maddesi) detaylı bir şekilde incelemektedir. 2015 yılından bu yana Sosyal Yardım Genel Müdürlüğü’nden Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’na (SYDV) devredilen doğum yardımı ödemelerinin, 2025’ten itibaren artırılan tutarlarla (ilk çocuk için 5.000 TL, sonraki çocuklar için 5 yaşına kadar aylık ödemeler) uygulanmaya başlanması ele alınmaktadır.
İdari işlemleri için bir devir ve yeni düzenlemelerin yarattığı mali denetimsizlik ve de hukuki belirsizlikler Yapay Zeka Gemini dahil yapılan incelemeler birlikte ele alınmıştır. Özellikle, Sayıştay’ın 2023 yılı raporunda doğum yardımlarında tespit ettiği 760 milyon TL’yi (ki 2023 yılı Euro 25 TL olmak üzere günümüzde 1.2 Milyat TL) aşan hatalı muhasebeleştirme ve ilgililerine ödenemeyen tutarlar, kamu kaynaklarının şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde yönetilmediğini ortaya koymaktadır. Yeni düzenlemeyle birlikte, SYDV’lerin özel hukuk tüzel kişiliği statüsü nedeniyle Sayıştay denetiminin fiilen ortadan kalkması, bu denetimsizliği her açıdan derinleştirmektedir.
Kamusal sosyal yardımların “hak” olmaktan çıkarılıp “sadaka” ya da “lütuf” anlayışına dönüşmesini ve bu durumun Anayasa’nın 2. ve 90/6. maddeleri ile Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Sosyal Şartı’nın (özellikle 13, 14, 16, 17 ve 30. maddeler) ihlali anlamına geldiği bir durum da ortaya çıkmaktadır. Yoksullukla mücadele ve sosyal adaletin sağlanması adına kamusal sosyal yardımların asli kurumlar aracılığıyla, hukuki güvence altında ve tam denetlenebilir bir yapıda yürütülmesini de gerektirmektedir. Karşılığını Anayasal açıdan bulmadığı gibi 5 milyonu aşkın sosyal yardım alan ailenin haklarının ihlal edildiği ve özgürleşmesi de engellenebilmektedir. Toplumun geleceğinin siyasi dahil her açıdan belirsiz kılmaktadır. Sosyal yardım adına bir aktör olan SYDV ile mevcut “oksimoron” yapının anayasaya aykırılık teşkil ettiğini ve bu durumun düzeltilmesi için acil hukuki adımlar atılmasını da kısaca gerektirmektedir.
1. Bölüm: Doğum Yardımı Uygulamaları ve Kurumsal Değişim
1.1 Doğum Yardımı Kapsamında Yeni Düzenleme ve Değişen Yaklaşım (2015-2025)
-
-
30 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7546 Sayılı (torba) Kanun’un 14. maddesiyle, “doğum yardımı” adı altında yapılan tek seferlik ödeme, 300 TL’den 5.000 TL’ye güncellenmiştir. Bu güncelleme, artan yaşam maliyetleri karşısında yetersiz kalan eski tutarı revize etme amacı taşısa da, köklü bir zihniyet değişimine işaret etmektedir. 1
-
2015 yılından bu yana Sosyal Yardım Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen bu ödeme ve sosyal yardım programı, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (SYDTF) ve Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakfı (SYDV)’na devredilmiştir. Bu devir, kamusal bir hizmetin özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki vakıflar aracılığıyla yürütülmesi tartışmalarını beraberinde getirmiştir.
-
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) tarafından yürütülen “doğum yardımı” tutarları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranını geçmemek üzere Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen oranda artırılabilecektir. Bu durum, yardım tutarlarının güncel ekonomik koşullara uyarlanabilmesi esnekliğini sunsa da, siyasi takdire bağlılığını da artırmaktadır.
-
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi ve düşen doğum oranları gibi gerekçelerle öne çıkan “doğum yardımı” ödemeleri, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında muhtaçlık şartı aranmaksızın Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan yapılmaktadır. Muhtaçlık şartının aranmaması, yardımın evrensel bir hak olarak konumlandırılmasına yönelik önemli bir adımdır.
-
Bu amaçla ihtiyaç duyulan kaynak genel bütçeden Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’na aktarılır. Kamusal kaynağın kullanılması, bu yardımı bir sosyal devlet sorumluluğu haline getirmektedir.
-
Doğum yardımı ödemeleri Mayıs 2025’ten itibaren başlamıştır. Uygulamanın yeni boyutuyla başlaması, kamuoyunda beklenti ve tartışmaları artırmıştır.2
-
EKTE DEVAM EDECEK Son Dogum Yardımı,sosyal yardım




