Gerçek her zaman olduğu gibi sosyal hizmet için de çıplaktır
Gerçek her zaman olduğu gibi sosyal hizmet için de çıplaktır
Bilindiği gibi sosyal hizmetlerden yararlanma hakkı Avrupa Sosyal Şartı ile sosyal hizmetleri Avrupa açısından önemli bir noktaya getirmiştir.Sosyal yardım dahil korumaya yönelik bu yükümlülük yöntemleri birlikte sosyal hizmeti daha da önemli boyuta taşımıştır.2004 de Anayasanın 90ıncı maddesinde yapılan düzenleme ise Türkiye açısından ayrı bir zorunluluktur.Hayırseverlikten/yardımseverliğe dönüşen böyle bir sosyal hizmet(ler)e dönüşüm savunuculuk boyutunu da önemli kılmıştır.Yöntemleri ile birlikte hak sahiplerinin yanında olmak ve “taraf” olması sosyal hizmet konusunda eğitim almış kişileri de sorumlu kılmaktadır.
Özellikle Türkiye Cumhuriyetinin aydınlanma sürecini benimsemiş olması ve Kıta Avrupasında yer alan Roma Hukuku sistemi de bir önceliktir.Atatürk Devriminin önemli bir ürünü olan Türk Medeni Kanunu’nun 1907 tarihli İsviçre Yurttaş Kanunu tarafından aynen uyarlanması ile çocuk ve kadınlar dahil yurttaşlara önemli bir hediyeyi de sunmuştur.Gene böyle bir sistem ve yaklaşım bağlamında 1889 tarihli İtalya Ceza Kanunu (ki klasik yaklaşıma dayalı bu uygulama 1930 yılında pozitif hukuka dönüşmüştür) ve Almanya Ceza Usul Kanunları aynen kabul edilerek özgür bir yurttaş olmak bir hedef olmuştur.
Böyle bir süreçte Avrupa da çocukların korunması dahil bir hayırseverlik ,medeni/yurttaşlık hukuku ile birlikte bir asırdan beri kurum ve yapıları ile birlikte kamusal bir hizmet olan sosyal hizmete dönüşmüştür..Türkiyede ise 1960 lardan itibaren başlayan sosyal hizmet uygulamaları anglosakson yaklaşımına dayalı olarak mesleki bir eğitim ile gerçekleştirilmiştir.Böyle bir sistemde yer almasına rağmen sosyal hizmet ile ilgili bu dönüşüm sistem ve yaklaşım açısından ayrışmıştır.Kurumsal yapılarını da tamamlayamamıştır..
Ancak 2005 yılında Çocuk Koruma(ma) Kanunu ile yapılan düzenleme ile başta “sosyal çalışma görevlisi” gibi garebet bir tanımlama öne çıkarılarak bir uygulama öne çıkarılmıştır.Sosyal hizmetin daha da geliştirilmesi yerine sosyal inceleme raporu dahil benzer bir yetkinlik hukuk dahil bir yozlaşmayıda öne çıkarmıştır.Böyle bir yozlaşma ile örneğin 1982 de ortadan kaldırılan pedagoji eğitimi ortadan kaldırılmasına rağman “pedagog” gibi karşılığı olmayan bir yetki ve göreve de yer verilmiştir. Günümüzün deyimiyle kendi meslekleri dışında yetkisi olmayan “çakma” bir meslek ve görev ile sosyal hizmet yöntemleri açısından bir araç olan Sosyal İnceleme Raporu gibi bir işlev Çocuk Hakları Sözleşmesine rağmende halen mümkün kılınmaktadır.2012 de söz konusu olan böyle bir yozlaşma ile de gene sosyolog dahil kendi mesleklerinin dışındaki bir yetki daha genişletilerek bir hak olan sosyal hizmetlerden yararlanma hakkı özellikle hak sahipleri için hem engellenmiştir. Hemde post modern bir hayırseverliğede yoğun bir şekilde dönüşmüştür.
Özellikle akademik dünyası dahil bilim ve uygulama açısından karşılaştırmalı bir uygunluk ve tutarlılığın aranması yerine anglosakson yaklaşımı öne çıkarılmaktadır. Sahip olunan Kıta Avrupasının yanı sıra kaynak kanun açısından sosyal hizmet yöntem ve uygulamaları konusundaki körleşme ise daha da yoğunlaşmıştır. Başta “pedagog” veya sosyologlar,piskologlar için karşılığı olmayan bir yetki ve görevi hala meşru kılmaları sosyal hizmetlerin hak sahiplerine ulaşım açısından önemli bir sorun ve tehdit kaynağı da olabilmektedir.
Avrupa Sosyal Şartı’nın 14üncü maddesinde söz konusu olan çeviri yanlışlığı dahil hak sahiplerine yönelik saldırı/tehd,t ile oluşan mağduriyetlerin giderilmesi yerine sosyal hizmet uzmanı veya sosyal çalışmacı gibi meslek açısında bir tartışma aslında sosyal hizmetin uzaklaşmasına katkı vermektedir. Böyle bir kargaşa ve pragmatizm ile post modern bir hayırseverliğin/yardımseverliğin geliştirilmesine,derinleştilmesine de araç olmaktadır. Camcının, camları kırdırıp daha sonra yardım talebinde bulunması gibidir..Yeni kuramlar adına sosyal devleti red eden ve hala Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul etmemiş ABD den veya sistem açısından Avrupa Birliğinden ayrılan İngiltere’deki kurumsal yapıları örnek almak konusundaki iştah ve heves hala söz konusudur.Fakat bu israr ve heves aynı zamanda kalite dahil bir değerlendirme noktasıdır. Sosyal ve hukuk devletinin halen var olması , bu hakkın peşine düşmek ve savunmak yerine söz konusu olan yozlaşmaya yönelik katkılar,kargaşalar ve sanki yeni icat gelişmeler önemli bir sorun ve tehlike kaynağınada dönüşmektedir.
Bu durum cep telefon sistemi ile benzer ve ilgilidir. Android sistemine rağmen başka bir sisteme ek bir uyarlama yapamazsınız .Kendi içinde en iyi ,en pahalı cihaz olsa bile bu sistem diğeri içinde işleyemez.Veya Bir İngilizin kendi trafik sistemini israrla Fransa da uygulamak istemesi sonucunda oluşacak durumlar gibi.Bu tersi içinde geçerlidir.
Geçenlerde Almanya’da değerli meslektaşımız Sosyal Hizmet Uzmanı Turgay Palta’nın Almanya daki “sosyal hizmet uzmanı” ile “sosyal pedagog” arasındaki fark ve benzerliği kısaca özetlemiştir.(1)Almanya’da aynı okulda akademik eğitimde yer almış diğer meslektaşımız Prof.Dr.İlhan Tomanbay’ın bu konuda bir iki yayın dışında uzun zamandan beri belki de ilk örneklerden birisidir.Özellikle hayırseverliğin sosyal hizmete dönüşümü vede eğitim açısından mezhepler ile ilgi farklılık , sosyal hizmet uzmanı ve sosyal pedagogların 2005 den beri aynı çatıda ele alınmış olması da önemli bir kaynaktır. İdari bir iki boyut dışında içeriklerinin ve yöntemlerin aynı olmasıda önemlidir. Sistem açısından bir uygunluk ve tutarlık için de ayrı bir önemdedir.Aynı zamanda Türkiye de hala çakma “pedagog” konusu dahil hala kutsanan ezberlerin meşru kılınmasının da sona ermesi bu çalışma ile belki yardımcı olabilir.
Son söz:Gerçekler acıdır ama her zaman gerçek, gerçektir. Bilim dahil herşey dürüstlük ve saygı ile gerçeğe ulaşılır..
Etiket:kral çıplak