ANAYASA’YA RAĞMEN ÇOCUK KORUMA(MA) KANUNU VE SOSYAL ÇALIŞMA(MA) GÖREVLİSİ İLE SOSYAL HİZMETLER ZANNEDİLMESİ TÜRKİYE YE HİÇ YAKIŞMIYOR. YOZLAŞTIRILMIŞ SOSYAL HİZMETLER VE ADALET YÖNETİMİNDE EN AZ (740 598) KORUNMASIZ , GELECEĞİ ÇALINAN MİLYONLARCA ÇOCUKLAR İÇİN ACI DURUM NE ZAMAN SONA ERECEK ?
ANAYASA’YA RAĞMEN ÇOCUK KORUMA(MA) KANUNU VE SOSYAL ÇALIŞMA(MA) GÖREVLİSİ İLE SOSYAL HİZMETLER ZANNEDİLMESİ TÜRKİYE YE HİÇ YAKIŞMIYOR.
YOZLAŞTIRILMIŞ SOSYAL HİZMETLER VE ADALET YÖNETİMİNDE EN AZ (740 598) KORUNMASIZ , GELECEĞİ ÇALINAN MİLYONLARCA ÇOCUKLAR İÇİN ACI DURUM NE ZAMAN SONA ERECEK ?
Gerçekler acıdır ,umutları da birlikte içerir.
Bilindiği gibi yüzüncü yılı doldururken Türkiye Cumhuriyetin de Avrupa Birliği ile ilişkiler nedeniyle Anayasa da yapılan değişiklik yeni bir dönemi de başlatmıştır.Bu süreçte 2005 yılında Türk Ceza Kanunu (TCK) dahil bazı düzenlemeler arasında Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK)1 TBMM de kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Özellikle de çocukların hakların korunması ve yarar ve esenliğin gözetilmesi için Adalet Bakanlığı ve de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) sorumlu birim olarak öne çıkmaktadır. Ortaya çıkan bu sorumlulukla birlikte sosyal hizmetler boyutu aynı zamanda evrensel ve insan hakları boyutunu anayasal görev yapmaktadır.
Halen iç hukukun parçası olan “Avrupa Sosyal Şartı 2”’ iki Bakanlık içinde öne çıkmaktadır.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle birlikte ele alınmasının yanı sıra insan hakları açısından sosyal haklar ve sosyal koruma amacıyla da 2004 yılından beri yükümlü kılmaktadır. Böyle bir birktelikle öne çıkan hukuksal,ekonomik ve de sosyal koruma boyutu için sosyal yardım hakkı dahil özellikle “sosyal hizmetlerden yararlanma hakkı” ve de çocukların ,aileler dahil kişilerin her açıdan korunması gibi yükümlüklerin korunması gibi görev öne çıkmaktadır.Bu amaç arasında “sosyal ortam ve yaşam koşulları”nın öne çıkarıldığı asgari standartlara yönelik BM Pekin Kurallarına dayalı “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi “ de birlikte özellikle öne çıkmaktadır.
Sosyal ve hukuk devlet özelliği açısından bu yükümlülük ve temel hakları korumak ve de geliştirmek için var olan bir ASHB’ söz konusudur. ”Sosyal Devlet” olabilmek için öncelikli görevleri ise sosyal hizmetler ve insan hakları ile ilgili bakışla orantılıdır.Bu oran, hayırseverlik ve yardımseverliğin dönüşmesine ve evrensel gelişmelere de orantılıdır. Hayırseverlik ve yardımseverliğin özel bir alan ve hukuk kapsamında olması ve bu dönüşüm ile evrensel değerlere dayalı olarak kamusal hukuk kapsamında ki ayrışma , sosyal hizmetleri de önemli kılmaktadır. Söz konusu olan ÇKK , çocuklara ve insanlığa bakış için bir değerlendirme noktasıdır.2005 yılından beri öne çıkan aktör ve araçlarla hem sosyal hizmetler yönetimi hemde adalet yönetimi ile halen bu uygulamalar aynı zamanda çocukların ve toplumun geleceğini belirlenmektedir.
En son olarak İzmir de 5 küçücük çocuğun bir baraka da yanarak ölmesi toplumsal acıları sızlattı.Kahretti.Vicdanlarıda sorgulayan bu acıtıcı resim Türkiye ye hiç yakışmamıştır 3.Aynı zamanda söz konusu ÇKK ve sosyal hizmetler ile de gelinen acıtıcı ve hüzünlü noktadır.
Böyle acı örnekler ile birlikte özellikle çocukların kamusal açıdan korunması merhamet, vicdan ve insanlığa bakışın da ötesindedir.Sosyal Devlet ve hukukun üstünlüğü için adalet yönetimi dahil hukuksal koruma boyutunu ayrıca önemli kılmaktadır.İnsan haklarının ve çocuk haklarının korunması amacıyla savunuculuk boyutu aynı zamanda sahip olan bakış ve kalite ile de orantılıdır.İnsan olmaya bakışın ve vicdanın ötesinde her açıdan çeşitli çeşitli kötülüklerin,fenalıkların beslenmesine de aynı zamanda etken olabilmektedir.
Çocukların cinsel istismar ve ihmal edilmesi ise bir toplumun en önemli ayıbıdır.Kötülük ve fenalıkların beslenmesiyle insan hakları suçunu öne çıkarırken söz konusu TCK’nun 103 ve 104. maddesi çocuklara ve adalete bakışından da aynasıdır.
Halen sahip olan hukuksal ve sosyal hizmetlere bakış ile TCK kapsamında, çocuk ve gençlere yönelik bir gruplaşmada yetişkinlikler de ki benzer sorumluluk aranırken, hem ceza hemde yurttaşlık(medeni) hukuka sahip bakış ile iki ayrı madde şeklinde ele alınmaktadır. Her yıl Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan bilgiler aynı zamanda ÇKK ve sosyal hizmetler içinde ayrıca önemlidir.4 Bu bilgilere göre mahkemeler dahil ceza hukuku açısından söz konusu soruşturma ve kovuşturma evresininde ki adalet yönetimi “ Adalet İstatistik 2023” çalışmasında yansımaktadır.Ayrıca Adli İstatistik çalışmasına son verildiği de görülmektedir.
Bazı çeviri yanlışlıkları ile birlikte soruşturma evresi ile ilgili olarak 0-15 yaşını doldurmamışlar arasında ki “çocukların cinsel istismarı” ile ilgili TCK.103 kapsamında şüpheli sayısı görüldüğü gibi (69 773) dir. Suç sayısı ise (92 123) dür. Gruplaşma ile on beş yaşını doldurmuşlar için rıza hali gibi yetişkinlerle benzer durum için bir yetkinlikle sorumluluk aranması için görüldüğü gibi “reşit olmayan cinsel ilişki” ile ilgili 104 .maddesi kapsamında şüpheli sayısı ise (26 144) olup suç sayısı da (30 253) dir.
Dolayısıyla 0-18 yaş arasında ki çocuklara yönelik soruşturma evresinde ki toplam suç sayısı (122 376) olup aynı zamanda bu suç nedeniyle suç kurban çocuk sayısı dolaylı olarak bu bilgiye yansımaktadır.
Aynı zamanda bu çocuklar ÇKK kapsamında öne çıkan “korunma ihtiyacı olan çocuk” 5 sayısı olup tanım ile bir görev ve yükümlülük bildirim yükümlülüğü savcı,yargıç dahil herkesi de içermektedir.
Bu yükümlülükle birlikte adalet yönetimi açısından soruşturma evresinde TCK.103 maddesi ile ilgili olarak toplam karar verilen suç sayısı (56 103) olup bunların arasında kamu davası açılan suç sayısı ise (20 468) dir. Aynı zamanda bu evrede % 78 oranında ki (71 655) suç kurbanlara yönelik şüpheliler için yapılan işlem sonrası kamu davasının açılmadığı bir durum da ayrıca ortaya çıkmaktadır.
Bu süreçte kanunda yer olmamasına rağmen 2012 yılında Başbakanlık genelge ile adli görüşmeci gibi bir görevin üretilmesiyle kurulmuş olan “Çocuk İzleme Merkezi” ve daha sonra “Adli Görüşme Odası” gibi bir uygulama da söz konusudur.Savcıların çocuklar ile konuşma beceri ve yetkinliğe sahip olmaması nedeniyle hırpalanan çocukların engellenmesi gibi amaç ortaya çıkmıştır.Anayasa ya rağmen yetki ve görevin göz ardı edilmesi sonrası savcılar tarafından TCK.103 ve 104 maddeye yönelik yüzbinlerce kurban çocuk için delil oluşturmasına bir ortaklıkta yapılmaktadır.
Günümüz de Türkiye Barolar Birliğinin ve UNICEF in de katkılarıyla “kırk katır yerine kırk satır” şeklindeki böyle bir uygulama ile adil yargılama hakkı boyutu açısında öne çıkan aykırılıklara rağmen süre gelmektedir. Anayasa aykırılıkla öne çıkan bu araç ve aktörlerle ortaya çıkan bu sayı(lar), aynı zamanda bildirim yükümlülüğü ve sosyal inceleme raporu açından ÇKK’nun 44 maddesi ile birlikte önemli kılmaktadır.
Ayrıca TCK 104.maddesi açısından soruşturma evresi ile de ilgili olarak toplam karar verilen suç sayısı (26.395) olup kamu davası açılan suç sayısı ise sadece (1 256) dır. Bu evre de % 95 oranındaki (28 999) kurban çocuklara yönelik kamu davasının açılmadığı bir durumda ile birlikte toplam (122.376) suç kurbanı çocuklardan bahsedilmektedir. Savcılık birimi tarafından ÇKK kapsamında ASHB na yönelik hem bildirim gibi bir görev hemde bu yönde ki sosyal inceleme raporuna göre karar verilmiş olması da özellikle değerlendirilmesi gereken sayılardır.
Diğer taraftan bu sayılar TÜİK dahil oldukça şüphelidir.Çocukları korunmasıyla ilgili bu görevin dikkat edilmesiyle de orantılıdır. Sosyal hizmet konusunda eğitim almamış kişilerce de düzenlenen “Sosyal inceleme raporu (SİR)” dahil ÇKK./44 maddesinin birlikte ele alınması Çocuk Hakları Sözleşmesi ve anayasa açısından da ayrıca gerekmektedir.
ÇKK/35 ve de 34 madde ile ; başta onbeş yaşını doldurmuş suç kurbanlar için % 95 oranında kamu davasının açılmaması gibi bir gerçeklerle karşı karşıya gelinmektedir.Çocuk Hakları Sözleşmesine rağmen 16 yaşını doldurmuş olanların mahkeme tarafından evlenmeleri için verilen bu izinin yanı sıra çocuk kızlarının erken ve zorla evlendirme gerçeği ile birlikte ÇKK da öne çıkan 4,6 ve 44 üncü maddeleri açısından oldukça düşündürücü acıtıcı ve hukuksuz,adaletsiz durum da bu süreçte ortaya çıkmaktadır..
Onbeş yaşını doldurmamış kurban çocuklar açısından % 78 oranında kamu davasının açılmasında soruşturma evresinde sosyal inceleme raporunun kimin tarafından düzenlemiş olması dahil çeşitli araçlarla karar verilmektedir. Hem hukuksal hemde sosyal koruma boyutunun ve söz konusu TBMM deki görüşmelerin anayasal açıdan uygun ve tutarlılık için özellikle ele alınmasını da gerekmektedir.
Bu sayılar sadece bir sayı değildir.Her birinin ayrı bir öyküsü söz konusu olup de sosyal ortam ve yaşam koşulları önemli olup bu sayılar toplumsal vicdanın da aynasıdır.
Bakışı da yansıtırken 2023 yılı için TCK.103 maddesi kapsamında (20 468) suç sayısına bağlı olarak açılan kamu davasının ki kovuşturma sürecin de suç sayısı (19 468) olmak üzere toplam (45 112) dir. Suç kurban sayısı da dolaylı olarak yansımaktadır. TCK.104 maddesi açısından 2003 yılı için ise (1 266) suç sayısına yönelik açılan kamu davası içinde ( 1.551) suç sayısı olmak üzere toplam (3 768) suç sayısı ile de suç kurbanı çocuktan ve gençten bahsedilmektedir.
TCK/103.maddesi kapsamında mahkumiyet suç sayısı ise (8.150) olmak üzere diğer kararlar ile ( 18 739) suç sayısı ile ilgili çeşitli karar verilmiştir. Sanıklar açısından beraat sayısı ise (388) dir.
TCK/104.maddesi kapsamında mahkumiyet sayısı (661) olmak üzere toplam (1 960) karar verilirken beraat sayısı ise (353) dür. Mahkemeler tarafından yargılama sonrası alınan kararlar ve etkiler açısından aynı zamanda toplumsal vicdan da beklenmektedir. Korunma ihtiyacı olan çocuk kapsamında hem suç kurbanı çocuklar hem de toplumsal açıdan karşılığı bulamaması nedeniyle de cezasızlık olgusu ve adaletsizliği çeşitli bir şekilde yansıtmaktadır.
Özellikle de ÇKK kapsamında 2005 yılından beri öne çıkan “sosyal çalışma görevlisi” şeklinde garabet tanım uygulamayı her açıdan belirlemektedir. Sosyal hizmet konusunda eğitim almamış olmalarına rağmen kendi mesleği dışında psikolog,psikolojik danışmanlık ve rehberlerin, sosyal çalışmacılar gibi benzer yetki ve göreve sahip kıldığı amaç ortaya çıkmıştır.Öncelikle sosyal ortam ve yaşam koşullarına yönelik ÇKK da öne çıkan “ sosyal inceleme raporu ( SİR)” nun düzenlemesi dahil çocukların geleceği toplumla birlikte belirlenebilmektedir.
Çağın ötesindeki hukuksal bakışı korumak amacıyla TCK.31 na yönelik böyle bir hedefte söz konusudur. Dünyada karşılığı olmamasına rağmen çocuk ağır ceza mahkemesinin kurulmasını sağlayan bakışla evrensellikten uzaklaşma da sağlanmıştır. Bu katkılar ile birlikte 2012 yılında bu durum sosyolog ,çocuk gelişimci,öğretmen,aile ve tüketici gibi diğer meslekler ile daha da genişletilmiştir.Böyle bir yozlaşma örneği ortaya çıkarken sağlık hizmetinde hekim olmayınca veterinerlerin benzer yetkiye donanması gibi böyle bir ayıpla çocuklardan korunmak bahsedilirken adalet yönetimini de birlikte etkilemektedir.
2005 yılında yönetimsel ve araçlar açısından rol ve görevlerin açık olmaması amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan metin, TBMM’nin de yeni bir süreci başlatmıştır.Bu süreçte görüldüğü gibi bu görüşmeler arasında Pekin Kuralına yönelik olarak sosyal inceleme raporu ve sosyal çalışma görevlisi ile ilgili durum birlikte ele alınmıştır.O dönemdeki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumun’ dan da görüş alınmamamıştır.Buna rağmen kurumun adam yerine konulmaması ve hukuk dünyasına sahip bakış ile de sosyal çalışma görevlisi ile ilgili tanım ele alınmıştır.Komisyonda ki görüşmelerde yer Türkiye Barolar Birliğinin temsilcisi tarafından yapılan uyarıya rağmen söz konusu aşağılamalarla da kanunlaşmıştır. Söz konusu tutanaklara göre bir pazarlık sonrası da böyle bir absürd görev bu şekilde üretilmiştir.
Anayasa rağmen çocuklara ve topluma uygun görülmesi ise Türkiye nin halen yakışmadığı hüzünlü ve acıtıcı durumdur. Böyle yaşanan gerçeklerle de, çocuk koruma adına öngörülen çeşitli tedbirler dahil hem sosyal hizmetleri hemde adalet yönetimi özgün araçla uygulamaları belirlemektedir.Aslında başta insan hakları olmak üzere hak sahiplerine yönelik engelleme ile ortaya çıkan keyfilikler,böylece günümüzde herşeyin önüne çıkmaktadır.
Bu süreklilikle çocukların geleceğinin çalınmasına veya karartılmasına her açıdan neden olabilmektedir.6Anayasaya ve sözleşmeler açısında uygun ve tutarlılık aranılmadan sözde bir koruma boyutu ve hukuksuzlukla birlikte Çocuk Koruma(ma)Kanunu 7 çocuklara ve topluma da bu şekilde uygun görülmüştür. Bu bilgilerde yer aldığında ,sosyal çalışma görevlisi ve sosyal inceleme raporunun düzenlemesi Anayasa ya aykırıdır.Sosyal hizmetler ile ilgili teknik dahil insan hakları açısından nasıl uzaklaşmanın da resmidir. Adaletin de her açıdan örselenmesine neden olabilmektedir.
Çocukların korunması adına söz konusu bu süreçte hukuksal açıdan sahip olan bakışı da yansıtmaktadır.Bu hukuksuzluk boyutunun anayasaya rağmen dikkat edilememesiyle süre gelen bu süreç ayrıca “adli destek görevlisi” gibi bir tanım ile adalet yönetiminde halen süre gelmektedir. Ayrıca 1982 yılında pedagoji bilimi YÖK tarafından ortadan kaldırılmıştır.Buna rağmen diploması bile olmayanların pedagog şeklinde adalet yönetimde yer aldığı boyut ise önemli bir hukuksuzluğu ,adaletsizliğin hırpalanmasına neden olmaktadır.
Özellikle 1991 yılında Avrupa Konseyinin hem sosyal hizmetler hemde sosyal çalışmacılara yönelik insan hakları ile ilgili görevler 8 ise bu şekilde engellenmektedir. Avrupa Sosyal Şartı bağlamında öne çıkan sosyal hizmetler dahil söz konusu hakların engellendiği bir hedef halen süre gelmektedir..TBMM görüşmelerinde TBB temsilcinin yaptığı uyarıya rağmen hem TBB hem de UNICEF bu duruma ortaklık yapıp bu yöndeki “Sosyal çalışma görevlileri için el kitabı” 9 sosyal hizmet ve adalet yönetimi için kara bir leke olarak halen yer almaktadır.
ÇKK da korunma ihtiyacı olan çocuk kapsamında öne çıkan koruyucu ve destekleyici 5 tedbirin ve uygulamaların ,sosyal çalışma görevlisi tarafından belirlenmesi ile de kendi mesleği dışında bir SİR düzenlemesi keyfiliklere,yetki gasbına ve de kamu zaraına neden olabilmektedir.Aynı zamanda bakım hizmeti açısından kurumsal ve koruyucu aile gibi iki uygulamanın yozlaşmasına da neden olabilmektedir.
Bu bakışla en son olarak İzmir de 18 defa ziyaret edilip korunmaması nedeniyle yaşamış olduğu baraka da yanarak öldürmesi için bu cinayete yapılan ortaklığın somut örneğidir.Derin yoksulluk gibi kavramlaşma ile yoksulluk dahil bir istismarın da diğer örneğidir.Bu resim aynı zamanda sosyal hizmetler ile gelinen acı noktadır.
ASHB tarafından yapılan açıklamalara göre çocuk bakım kuruluşlarında halen 14 bin 761 çocuğun 1185 çocuk evi, 115 çocuk evleri sitesi ve 62 ihtisaslaştırılmış çocuk evleri sitesinde yaşadığından da bahdedilmektedir.Yoksulluk boyutu dahil sosyal ve ekonomik açıdan böyle bir kurumsal bakım konusunda ki böyle bir önemli eksiklikle ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca ( 8307) koruyucu aile tarafından (9 981) çocuk ise ÇKK kapsamında ki bakım tedbiri kapsamındadır. AB hibesi ve UNICEF ortaklığı ile süre gelen bu bakış arasında 170 binden fazla çocuktan bahsedilirken SED (Sosyal ve Ekonomik Destek )Proğramı gibi bir uygulama geliştirilmiştir.Bu uygulama ÇKK’ daki kanunun arkadan dolanılan bir uygulama örneğidir. Böyle bir kurumsal bakım eksikliği dahil sanki ailelerin yanında olması için böyle bir baraka da yoksulluk içinde yaşamasına izin veren bu durum İzmir Selcuk taki 5 küçüçük çocuğun yangınla hayatlarına son verilmesinin de acı örneğidir.
Halbuki bu sayılar ele alındığında Türkiye de en az 100 bin kapasiteli yataklı kuruma ihtiyaç vardır.Bu ihtiyaç deprem sonrası içinde geçerlidir.Bu yöndeki bir yetkiliği ve çalışanı da öne çıkarmaktadır.Ancak sunulan bu hizmetin karşılanılmaması ve kanunun arkasından dolanılmasıyla böyle uygulama geçiştirilmiştir. Böyle bir toplumsal kandırma, yanıltma vicdanların sızlanmasına neden olurken, buna etken olan sosyal çalışma görevlilerle birlikte sosyal hizmetler zannedilmektedir.Böyle aktör ve araçlarla da vicdanların sızlanmasına yardım edilmektedir.
Sosyal hizmetlerin çocukların korunması adında her açıdan yarar ve esenliğin gözetilmesi bağlamında sosyal ortam ve yaşam koşullara dayalı bakış ile gelinen nokta için Adalet Bakanlığı önemli bir birim olarak öne çıkmaktadır. Sosyal hizmetlerden uzak bir bakışı da yansıtmaktadır. Sosyal inceleme raporu ve ve sosyal çalışma görevlisi gibi bir araçlama ile birlikte 2023 yılında açıklanan bilgiler arasında ayrıca “suça sürüklenen çocuk” ile ilgili bilgiler de ayrıca yer verilmektedir.
Dünyada karşılığı olmayan çağın ötesi bakış ile halen genel mahkemeler tarafından 12 yaşındaki çocuğun tutuklanması ve ağır cezalara maruz kalmalarına neden olan yargısal süreç bu bilgilere de yansımaktadır.20 yıldan beri halen çocuk ve ağır ceza mahkemeleri 81 il de bile yaygınlaşmamıştır. Cezalandırmaya odaklanmış hukuksal bakış ile ayrı bir özel düzenleme olmadan 12-18 yaş grubunda ki çocuk ve gençlerin yetişkinler gibi benzer cezalandırması, 2005 yılından beri hedeflenmektedir.
1889 tarihli eski TCK/54.maddenin devamı olan TCK/31 maddesinin yanı sıra Adalet Bakanlığının 1945 yılında hazırlanan tasarının gerisinde ki bakış TCK da halen yaşatılmaktadır.Ayrıca yurttaşlık hukuku açısından kaynak kanun da söz konusu olan resmi vesayet kurumu gibi sosyal hizmetler ile ilgili yapı ve uygulamadaki eksikliğin 1942 yılında uyarılmış olması gerçeklerdendir. Ancak bu uyarı ve önem özellikle hukuk dünyası tarafından dikkat edilmemektedir. Hem ÇKK hemde TCK.31. Maddesi ile de Çocuk Hakları Sözleşmesi ve adil yargılama aykırı uygulamalar anayasaya rağmen halen belirlenmektedir.10
Görüleceği gibi soruşturma evresinde 2023 yılı için suçlanan çocuk sayısı (262 927 ) olmak üzere toplam (452 070) dir. Diğer bilgiye göre suç sayısı ise ( 628 809) dur. Karar bağlanan çocuk sayısı (297 122) dir. Kamu davası açılan sayısı ise (120 035)dir.
Bu arada cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar(TCK 102-105) kapsamında ki (19 811) i suç sayısı olmak üzere suçlanan çocuk sayısı ise (16 407) dir. Genel toplam da ise suç sayısı (243 809) olup şüpheli sayısı (200 611) dir. Suçlanan çocuklar açısından da % 8 gibi oran suç bilim açısından ele almasını gerekmektedir.
Diğer taraftan dünyada karşılığı olmamasına rağmen çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemelerin ÇKK kapsamında kurulması ve ağır cezalara maruz kalmaları için genel mahkemeler ile birlikte 2023 yılında ki kovuşturma sürecinde ki çocuk sayısı ise (78 173) olmak üzere toplam çocuk sayısı (166 152) dir.
Buna yönelik olarak (21 348) i hapis olmak üzere (26 510) mahkumiyet ve (19 333) beraat kararı verildiği görünürken “Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (TCK 102-105)” kapsamında (1 812) si mahkumiyet olmak üzere toplam (6 014) çocuk için karar verildiği de görülmektedir. Diğer taraftan çocuk ağır ceza mahkemelerinde çocuk sayısı ( 6 626) olup çocuk mahkemelerinde ki çocuk sayısı ( 43831) dir.
Bu sayılar,sadece basit sayı değildir. Aynı zamanda suç makinası diye zaman zaman şaşırken böyle bir öykünün de başlangıç noktadır.Herkesinde ortak olduğu bir durum ile karşı karşıya gelmektedir.
Bu açıdan sosyal ortam ve yaşam koşulları için öne çıkarılması gereken ÇKK ve SİR raporunun düzenlenmesi açısından TCK kapsamındaki gruplaşma ile de bir sorumluluk, yetişkinler ve akıl hastalığı için benzer bir durum hukuk dünyası tarafından halen aranmaktadır. Bu bilgi ise çağın nasıl uzak olduğunun ve araçlamanın somut örneğidir.
Ceza dahil hukuk dünyasına sahip bakışla, sosyal inceleme raporu şekilsel hale getirilmiştir.Buylece kadın ve erkek olmak üzere 12-14 yaş grubundaki çocuk sayısı ise (22 647)dir.15-17 grubundaki çocuk sayısı ise (73 435) dür. Özellikle de 15-17 yaş grubu için Çocuk Hakları Sözleşmesi ve adil yargılama hakkına aykırılıkla hukukun arkasından dolanarak sosyal ortam ve yaşam koşullar yok sayılmaktadır. Bu boyutun engellemesi için sosyal inceleme raporunun yozlaştırılması basit bir konu değildir.
Bunun göz ardı edilmesiyle toplam olarak (96 082) çocuk arasında % 76 oranında bir gençlik suçluluğunu içeren bir resim adalete ve sosyal hizmetlere bakışı kısaca yansıtmaktadır. Bu uygulamada ÇKK kapsamında sosyal inceleme raporunun, sosyal çalışma görevlilerce ve adli destek görevlisi şeklinde tanımlar ile düzenlemesiyle çocukların geleceklerinin karartılması da doğal olarak belirlenmektedir.
Bu konuda en son örnek İzmir de yaşanmıştır. Özellikle de haberlere yansıyan bilgiye göre 17 yaşındaki bir gencin 70 suçtan dolayı 150 yıl hapis cezası kararı veren yargıcın (Defne Bülbül) 2076 yılında tahliye olacağını bilmesi ve “Kalbimin üstüne bir karanlık çöktü .Ah be çocuk” şeklinde duygularını yansıtmış olması aynı zamanda önemli bir ayıbı topluma sunmuştur.11
Söz konusu ÇKK ve ile gelinen nokta da insan hakları ve adalet ulaşım dahil sosyal hizmetin önem ve sorumlulukla birlikte yine bilindiği gibi çocuklar ve kadınlar sadece bir sayı ve nesne değildir. Merhamet veya acımanın ötesinde yükümlülük ve sorumlulukla birlikte vardır. Önce insandır ve her birisi için ayrı ayrı birer öyküsü ile yaşama tutunmasını gerektirmektedir. Başkaları için kötülükler ve her türlü şiddetti hoş görmemek , bunu da engelleyip ve önlemek için belli bir beceri ve yetkinlikle öne çıkan kamusal görev boyutu insan haklarını bu açıdan önemli kılmaktadır..Bu şiddet ve çaresizlik sarmalarının belirlenmesine doğrudan ilgili ve orantılıdır.
Özellikle de Adalet Bakanlığının 2023 yılı için yayınlamış olduğu bilgiler ele alındığı görüleceği gibi soruşturma sürecinde (452 070) ,kovuşturma sürecinde ise ( 166 152) olmak üzere toplam (618 222) çocuktan bahsedilmektedir.
ÇKK ve TCK/31. maddesi kapsamında öne çıkan “sosyal çalışma görevliler” ce yetkisi olmayanlar tarafından sosyal inceleme raporunun düzenlenip karar vermesi ve ortaya çıkan hukuksal aykırılık aynı zamanda ÇKK kapsamında öne çıkan koruyucu ve destekleyici beş tedbirin engellenmesine ve sosyal hizmetlerin yozlaşmasına yardım olmaktadır.Bu yöndeki sisteminde çürümesine yardım etmekteolup İdari uygulamaların ve yapının yargısal vesayetin alınmasıyla ortaya çıkan yapısal sorun ise öncelikli bir sorundur. Çocuklar ve de kadınlar,aileler özellikle Avrupa Sosyal Şartına rağmen bu şekilde korumasız bırakmaktadır.
Bir asırdan beri var olan yapıların bilinçli bir şekilde göz ardı edilmesiyle bu konuda çocukların hukuksal korumasız bırakılmış olması aynı zamanda adil yargılama hakkı dahil insan hakları boyutunun birlikte düşünmesini de gerekmektedir.
TBMM de 2005 yılında yapılan görüşmelere yansıyan tutanaklar ve bu yöndeki açıklamalarla halen yürürlükte olan “sosyal çalışma görevlisi” şeklinde tanım açıkça anayasaya aykırıdır.Çocukların gelecekleri bilinçli bir bir şekilde karartabilmektedir. Buna ortaklık bu hukuksuzluğun da ötesindedir.
Sonuç olarak Türkiye de milyonlarca çocuğa bakış hiç yakışmıyor. Kimsesizlerin kimsesi olunması halen süre gelmektedir.
Anayasa da aykırı olan acı bir durum söz konusudur.Bu gerçekler ile yüzleşmeyi görev yapmaktadır.Görüleceği gibi Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan bu bilgiler resmin küçük bir resmidir. Bu resim arasında özellikle çocukların ve gençlerin cinsel istismarı açısından 2023 yılında ki (122 376) suç kurbanı ve korunma ihtiyacı olan çocuk sayısı eklendiğinde adalet yönetimi açısından ortaya çıkan (740 598) çocuk, öyküleri ile birlikte bu sayılarda öne çıkmaktadır.
Bu sayı TÜİK tarafından da ele alınırken güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı (537 bin 583) olması bu sayıların tekrar tekrar ele almasını öncelik yapmaktadır.Ayrıca bu sayısının çok çok üstündedir.Gri alanlar ile birlikte bu sayıyı üçle çarpmak gerekmektedir. Acı gerçeklerle de yüzleşmeyi gerekmektedir.Anayasa ve özellikle Çocuk Hakları Sözleşmesine rağmen yakışmayan bu hukuksuzluk içinde yapılan ortaklık çocuk istismarının diğer konusudur.Fırsatçılık ve yetki gasbın, engellenmesi gibi bir görev insanlık içinde öncelik olmaktadır.
Kısaca İzmir de beş küçücük çocuğun yanarak ölmesine neden acı olaylarla birlikte 2005 yılında yaşanan sorunlar ve evrensel uygulamaların yanı sıra kaynak kanunlar açısından söz konusu gelişmeler ele alındığı takdirde ortaya çıkan hukuksuzluk ve adaletsizliğin de çözümü gayet açıktır.
Toksik bilgilerden arınmayı da gerektirmektedir.Niyetin ötesinde söz konusu olan TCK/ 31. maddesinin öncelikle ortadan kaldırılması gerekmektedir.Yeni ve ayrı düzenleme ile çocuk ve gençlere yakışan bir düzenleme öncelik olmalıdır.
Hemen hemen bu ayıp ve kara lekenin ÇKK da öne çıkan “sosyal çalışma görevlisi” gibi garabet tanımı ortadan kaldırırken çocuk ağır ceza mahkemesi gibi ayıptan da ortadan kaldırmak için bir çalışma ve düzenleme öncelik olmalıdır.
Bu öncelikler için bilgi ve bilime karşı saygı ve gerçekler, sosyal hizmet ve adalete buluşmasına yardımcı da olabilir. 13.11.2024
SHU Nihat Tarımeri
Not: SHU S.Sedat Türkeri’nin katkıları için teşekkürlerimle..
1https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5395.pdf
2https://www.anayasa.gov.tr/media/3680/avrupasosyalsarti.pdf
https://www.coe.int/en/web/european-social-charter
https://sosyalhizmetuzmanlari.com/gundem/avrupa-sosyal-sarti-14-madde-gercege-aykiri-ceviri-ile-sosyal-hizmetler-icin-kara-leke-2/
3https://www.hurriyet.com.tr/gundem/izmirde-5-kardes-hayatini-kaybetmisti-yangin-faciasinda-aci-detay-42589482
4https://adlisicil.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/22042024115644ADalet_ist-2023CALISMALARI59.pdf Sf.72 , 75;98 ,102 ve 79,80,89,90,107,
51. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu,
2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu,
6https://www.cocukkorumaturkiye.com/9864-2/
https://www.cocukkorumaturkiye.com/cocuk-haklari-adina-cocuklari-ve-toplumu-kandirmayin-cocuklara-kiymayin-2-sosyal-hizmetleri-de-yozlastirmis-sosyal-calismama-gorevlisi-ile-cocuk-haklari-ve-insan-haklarini-e/
7https://www.cocukkorumaturkiye.com/cocuk-korumama-kanunu-1/
8https://www.cocukkorumaturkiye.com/avrupa-konseyi-kararlari-ve-sosyal-hizmet-uzmanlarindan-sosyal-calismacilar-ve-de-sosyal-calisma-gorevlilere/
https://www.cocukkorumaturkiye.com/sosyal-hizmet-uzmanlarinin-calisma-yasami/
https://www.cocukkorumaturkiye.com/sosyal-hizmet-uzmanlarinin-rolu-egitimi-ve-statuleri/
9https://www.unicef.org/turkiye/media/4701/file/SOSYAL%20%C3%87ALI%C5%9EMA%20G%C3%96REVL%C4%B0LER%C4%B0%20%C4%B0%C3%87%C4%B0N%20E%C4%9E%C4%B0T%C4%B0M%20K%C4%B0TABI%20_%20Kas%C4%B1m%202013.pdf
10https://www.cocukkorumaturkiye.com/prof-dr-faruk-erem-ve-1940lardaki-suclu-cocuklara-bakisla-yargi-reform-stratejisi-belgesi-icin-yuzlesmek/
https://www.cocukkorumaturkiye.com/resmi-veya-mesleki-vesayet-nedir/
https://www.cocukkorumaturkiye.com/10092-2/
11https://www.hurriyet.com.tr/gundem/defne-hakimin-yuregini-yakan-dosya-42581333